Türkiye Cumhuriyeti tarihine bakıldığında, motor
konusu hep yurt içinde üretimi arzu edilen
teknolojik bir ürün olarak karşımıza çıkıyor.
Yunanlılardan ele geçirilen uçakların motorları
ile Türkiye'nin ilk yerli uçağını yapan ve uçuran
Kurtuluş Savaşı pilotu Vecihi Hürkuş’tan, Nuri
Demirağ’ın Çekoslovak motorlarını kullanarak
ürettiği ilk yerli uçaklara; yurt içinde ve yurt
dışında binlerce satan yerli üretim Pancar motor
serüveninden, Türkiye Lokomotif ve Motor
Sanayi tesislerinde, Türk mühendis ve işçisiyle,
yerli malzeme kullanılarak yaklaşık 4,5 ayda
imal edilen Devrim otomobilinin motoruna kadar
birçok teşebbüsün gerçekleştirildiğini görüyoruz.
Evet, eğer kendi gücünüzle bir şeyler yapmak
ve ilerlemek istiyorsanız, gerek tarım ve sanayi
üretimi gerekse savunma alanında “Motor”,
ihtiyaç duyduğunuzda hemen ulaşabilmeniz
gereken önemli bir teknolojik ürün olarak
karşınıza çıkıyor. Askeri alandaki motor ihtiyacı ise
her zaman biraz daha kritik olmuştur zira aracın
muharebe sahasında motor arızası yaşaması
kendi başına ve süratle halledilmesi gereken
bir sorundur. Bunu önleyebilmek için kesintisiz
bir ikmal kanalı oluşturulması gerekir. Özellikle
yüksek teknoloji ve yazılım içeren günümüz
motorlarında dış menşeli ürünlerdeki güvenilirlik
konusu da ayrı bir soru işareti olarak öne çıkıyor.
Dışarıdan satın aldığımız tanklar için “Taarruzun
en canlı anında tank motorları stop etse ne
yaparız?” diye gerçekçi ya da hayali birçok
senaryoyu endişeyle kendi aramızda konuşup
tartıştığımızı hatırlıyorum. Öyle ya, böyle bir
ihtimal varsa bundan kaçınmak zorunlu hâle
geliyor. Diğer yandan o silah sistemine de ihtiyaç
duyuyor olmanıza rağmen kendi motorunuzu
üretecek teknolojiniz yoksa dışarıdan almanız
gerekecek ve bu döngü bu şekilde devam
edecektir. Konuya yakın olanlar bu tartışmaları
hatırlayacaktır.
Bu yazımda, Türkiye’nin tank motor üretim
çalışmalarından bahsedecek, bunun TSK için ne
anlama geldiğini sorgulayacağım.
Tank ve zırhlı araçların genel karakteristikleri Ateş
Gücü, Hareket Yeteneği, Beka (Hayatta Kalma)
ve Komuta Kontrol olarak dört temel konu
altında toplanır. Bu kapsamda Modern paletli
araçlar için Hareket Yeteneğinin temel bileşeni
olan “Güç Grubu” ifadesi, yüksek güçlü motor,
otomatik şanzıman ve soğutma sistemlerini
ifade eder. Güç grubunun boyutu ve hacmi
aracın genel boyutunu ve ağırlığını da belirleyen
kritik bir elemandır. Türkiye’nin 2000’li yıllarına
damgasını vuran Altay Ana Muharebe Tankı
(AMT) projesi, prototip üretiminin Otokar firması
tarafından gerçekleştirilmesini müteakip, 14
Haziran 2018’de 250 adet tankın seri üretimini
kapsayan ikinci bir sözleşmeyle BMC firmasına
verildi. 2010 yılında tank prototiplerini üretmekle
görevlendirilen Otokar firması, MTU ve Renk
firmaları ile Altay tankının güç paketi konusunda
sözleşmeler imzalamıştı. Bununla birlikte Türkiye
motor konusunda da kimseye bağımlı olmak
istemiyordu. Milli imkânlarla motor üretimi projesi,
15 Aralık 2010’da düzenlenen Savunma Sanayi
İcra Komitesi (SSİK) toplantısında alınan kararla
başlamış olup, Teklife Çağrı Dosyasına üç firma
(BMC, Hema Endüstri ve Tümosan Motor ve
Traktör Sanayi Firmaları) cevap verdi. 2014’te
yapılan SSİK’te seçilen Tümosan ile görüşmeler
ve müzakereler neticesinde sözleşme, 54 aylık
takvimiyle 17 Mart 2015’te imzalandı. Tümosan,
Teknik Destek Sağlayıcı olarak birlikte çalıştığı
Avusturyalı AVL Firması Avusturya Hükûmeti
ihracat yasağı sebebiyle sorumluluklarını
yerine getiremeyince ALTAY AMT İçin Güç
Grubu Geliştirilmesi Projesi (GGGP) Tasarım
ve Geliştirme Donemi Sözleşmesi 2017’de
feshedildi.
Askeri araçlar, görev hedeflerini karşılamak
maksadıyla kritik bileşenler kullanabilir. Motor,
bunlardan biridir. Özellikle kalifikasyonları daha
zor olan havacılık motorları konusunda diğer
bazı sistemler gibi uluslararası alanda bir tekel
oluştuğunu söyleyebiliriz. Bu tekel, uluslararası
ilişkilerde sorun yaşanmadığı sürece sağlam
addedilebilir. İsrail’in kendi ürettiği Merkava
tankında MTU motor bileşenlerinin kullanması,
bu konuda en iyi ürünlere sahip kaynağın
herkes tarafından kullanılmak istenmesinin
bir örneğidir. Diğer taraftan yazılım içeren bu
motorların güvenilirliği ülkeler arası ilişkilerin
değişebilen seyriyle endişe kaynağı olabilir.
Bu noktada kritik sistem veya bileşenlerin ülke
imkânları ile üretilmesine ihtiyaç duyulabilir. Bu aynı zamanda ülke bağımsızlığının bir gereği
olup önemli ve geciktirilemez bir konudur. Bunun
yanında, üretilen motor için pazarın mevcut
olup olmadığı da üretim kararları ve idame için
önemli bir konu olarak öne çıkıyor. Bu açıdan,
milli motor üretimi konusundaki gelişmelerin
bugüne kadar çok sağlıklı sonuçlar vermemesi ve
akıbeti konusunda soru işaretleri olması, tankın
potansiyel yabancı müşterileri için de önemli
bir endişe kaynağıdır çünkü hiçbir ordu ikmal,
idame konularında tereddüt yaşadığı bir silah
sistemini kullanıma almak istemez. Bu bakımdan
savunma sanayisinde tutumlar ve mutlaka
zamanında gerçekleşecek planlara sahip olmak
çok önemlidir. Bu, aynı zamanda bir sonraki
satışınızın da garantisini oluşturur.
Yıllardır milli savunma sanayisi oluşturma
çabası içerisinde olan Türkiye’de kritik askeri
sistemlere motor üretimi çok arzu edilmişse
de bunu gerçekleştirmek çeşitli sebeplerle
bugüne kadar mümkün olmadı. Esasen kritik
teknolojiler içerisinde sayılan motor teknolojilerinin
paylaşılması, üreticiler tarafından da stratejik ve
ticari sebeplerle genellikle tercih ediliyor.
Bugünkü Durum
Türkiye son yıllarda motor yapımı konusunda
önemli yol kat etmiş görünüyor. Özellikle TSK
Güçlendirme Vakfı iştiraki olan TUSAŞ Motor
Sanayii AŞ (TEI), havacılık motorları konusunda
önemli ilkler ortaya koymuş ve yakın zamanda
da koymaya devam edeceğini ifade ediyor.
İnsansız hava aracı ve helikopter gibi hava
platformlarına motor üreten TEI, durumuna
göre 400 beygir, 600 beygir, 1000 beygir
motorların yanında 1660 beygire kadar güç
üretme kapasitesine sahip TS1400 motoru
üzerinde de çalışmalara devam ediyor. Özellikle
havacılık motorlarının kalifikasyonunun ne
kadar zor olduğu düşünüldüğünde, ortaya
konan ulusal ve uluslararası alandaki başarılar
küçümsenmeyecek boyutlardadır. Altay tank
motoru ise 1500 beygirlik bir motor olacağına
göre böyle bir motorun geliştirme sürecinin hem
daha fazla zaman alacağını hem de beklenmeyen
sorunlar yaşanabileceğini öngörmek ve buna
göre planlamaları yapmak yanlış olmaz. Bu
kapsamda bütün isterlerin, askeri standartlarda
ortaya konulmakta olduğunu hatırlamak gerekir.
Çalışma sıcaklıkları muhtemel operasyon
alanları dikkate alınarak uluslararası standartlar
üzerinden hesaplanır. Bu sıcaklık skalası -45’ten
+52’ye kadar geniş bir alanı kapsayabilir.
Üretimi ve geliştirilmesi oldukça maliyetli olan tank motorları, kullanıcı tarafından hazırlanan bir
görev ihtiyaç profili doğrultusunda tasarlanırlar.
Tank görev profili her zaman yoğun bir motor
çalışması gerektiren, aynı zamanda da yüksek
güce çokça ihtiyaç duyulan bir yapıdadır. Kaba
bir hesaplamayla ton başına 20 ila 25 beygir
güç ihtiyacından söz edilebilir. Böyle bir profil,
buna uygun çalışacak güç elemanlarını ve bu
büyük gücü sağlayacak motorun soğutma
ihtiyacını da özel bir hâle getirmekte, motorun
mukavemetini yüksek tutacak kalın bir blokun
tasarımını gerektirir. Yine pistonlara yeterli havayı
sağlayabilmek maksadıyla kullanılan Turbo şarjın
özelliği de tasarımın zorlukları arasındadır. Tanka
özel transmisyon, motor ön ısıtıcı sistemi, fren
sistemi, güç grubu ile ilgili yardımcı donanım, hız
azaltan, tankta kullanılacak paletler de konuyla
ilgili bileşenlerdir. Yıllardır bu konuda üretim
yapan ülkelerle aynı seviyeyi yakalamanın çok
kolay olmayacağını da ifade etmek gerekir. Yine
de Milli Tank hedefinin ortaya çıkışının neredeyse
Haziran 2018’de imzalar atıldı. 2024 yılında tank
üzerinde güç grubunun kabulü hedefleniyor.
Proje kapsamında V12 formatında pistonlu dizel
motor ve çapraz tahrikli transmisyon tasarımı
hedefleniyor.
Turboşarj, Elektronik Motor Kontrol Ünitesi,
Tork Konvertör, Hidro-Statik Dümenleme
Ünitesi, Elektronik Transmisyon Kontrol Ünitesi,
Transmisyon Fren Sistemi gibi kritik alt sistemler
yerli olarak geliştirilmekte olduğundan daha zor
ve uzun sürecek bir süreçten bahsedildiğini
söylemek doğru olacaktır. Bu projenin
gerçekleşmesi için halledilmesi gereken en
önemli konular arasında tankın uzun süre yüksek
güçte çalışılacak bir görev profiline sahip olması
ve güç grubunun kullanabileceği hacmin tankın
tasarımına uyumlu olma gerekliliği sayılabilir.
Projede kritik alt sistemlerin yerli olarak üretiliyor
olması da projeyi geciktirebilecek önemli
noktalardan biridir. Motor tasarımı ve prototip
üretimini müteakip Tank üzerinde motorun 10 bin
km testi isteniyor.
30 yıla yaklaşıyor olması, Tank sınıfı personelde
artan sabırsızlık ve heyecanı görmek, diğer
yandan bölgemizde artan gerginliklere bakarak
oluşturulan kullanım senaryoları, motorun süratle
Altay tankında kullanılacak hâle gelmesini zorunlu
kılıyor. Bu kapsamda süreçleri kısaltabilecek
tersine mühendislik vb. çalışmaların da önemi
büyüktür. Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr.
İsmail Demir’in de ifade ettiği gibi geleceğin
teknolojilerinin ıskalanmaması da savunma
sanayisinin sağlam bir temele oturması açısından
önemli bir husustur.
Batu tank motoru, BMC firmasının üzerinde
çalıştığı ve geçtiğimiz ay (Nisan 2021) ilk
çalıştırmasının yapıldığı duyurulan bir motor.
Tümosan firmasının Avusturyalı firmayla
sözleşmesinin feshedilmesinden sonra, tank
motoru üretim görevi BMC Firmasına verildi. 14
BMC firması, Utku isimli ve daha düşük
güç gereksinimi olan muharebe araçlarında
kullanılması planlanan bir başka motor üzerinde
daha çalışıyor. Bu motorun hedef platformlarının
ise Yeni Nesil Hafif Zırhlı Araçlar ve bazı paletli
araçlar olacağı değerlendiriliyor. 1000 beygir
azami güce sahip bir motordur.
Projelerde motorlara uyumlu transmisyon
sistemlerinin de üretimi hedefleniyor. Bu
açıdan bakıldığında projelerin gerçekleşmesini
geciktirebilecek bir başka konu da transmisyon
üretiminin de projelere dahil olmasıdır.
Unutulmamalıdır ki, bugüne kadar dışarıdan
tedariki yapılan motor ve transmisyonlar da tank motorları, kullanıcı tarafından hazırlanan bir
görev ihtiyaç profili doğrultusunda tasarlanırlar.
Tank görev profili her zaman yoğun bir motor
çalışması gerektiren, aynı zamanda da yüksek
güce çokça ihtiyaç duyulan bir yapıdadır. Kaba
bir hesaplamayla ton başına 20 ila 25 beygir
güç ihtiyacından söz edilebilir. Böyle bir profil,
buna uygun çalışacak güç elemanlarını ve bu
büyük gücü sağlayacak motorun soğutma
ihtiyacını da özel bir hâle getirmekte, motorun
mukavemetini yüksek tutacak kalın bir blokun
tasarımını gerektirir. Yine pistonlara yeterli havayı
sağlayabilmek maksadıyla kullanılan Turbo şarjın
özelliği de tasarımın zorlukları arasındadır. Tanka
özel transmisyon, motor ön ısıtıcı sistemi, fren
sistemi, güç grubu ile ilgili yardımcı donanım, hız
azaltan, tankta kullanılacak paletler de konuyla
ilgili bileşenlerdir. Yıllardır bu konuda üretim
yapan ülkelerle aynı seviyeyi yakalamanın çok
kolay olmayacağını da ifade etmek gerekir. Yine
de Milli Tank hedefinin ortaya çıkışının neredeyse
Haziran 2018’de imzalar atıldı. 2024 yılında tank
üzerinde güç grubunun kabulü hedefleniyor.
Proje kapsamında V12 formatında pistonlu dizel
motor ve çapraz tahrikli transmisyon tasarımı
hedefleniyor.
Turboşarj, Elektronik Motor Kontrol Ünitesi,
Tork Konvertör, Hidro-Statik Dümenleme
Ünitesi, Elektronik Transmisyon Kontrol Ünitesi,
Transmisyon Fren Sistemi gibi kritik alt sistemler
yerli olarak geliştirilmekte olduğundan daha zor
ve uzun sürecek bir süreçten bahsedildiğini
söylemek doğru olacaktır. Bu projenin
gerçekleşmesi için halledilmesi gereken en
önemli konular arasında tankın uzun süre yüksek
güçte çalışılacak bir görev profiline sahip olması
ve güç grubunun kullanabileceği hacmin tankın
tasarımına uyumlu olma gerekliliği sayılabilir.
Projede kritik alt sistemlerin yerli olarak üretiliyor
olması da projeyi geciktirebilecek önemli
noktalardan biridir. Motor tasarımı ve prototip
üretimini müteakip Tank üzerinde motorun 10 bin
km testi isteniyor.
30 yıla yaklaşıyor olması, Tank sınıfı personelde
artan sabırsızlık ve heyecanı görmek, diğer
yandan bölgemizde artan gerginliklere bakarak
oluşturulan kullanım senaryoları, motorun süratle
Altay tankında kullanılacak hâle gelmesini zorunlu
kılıyor. Bu kapsamda süreçleri kısaltabilecek
tersine mühendislik vb. çalışmaların da önemi
büyüktür. Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr.
İsmail Demir’in de ifade ettiği gibi geleceğin
teknolojilerinin ıskalanmaması da savunma
sanayisinin sağlam bir temele oturması açısından
önemli bir husustur.
Batu tank motoru, BMC firmasının üzerinde
çalıştığı ve geçtiğimiz ay (Nisan 2021) ilk
çalıştırmasının yapıldığı duyurulan bir motor.
Tümosan firmasının Avusturyalı firmayla
sözleşmesinin feshedilmesinden sonra, tank
motoru üretim görevi BMC Firmasına verildi. 14
BMC firması, Utku isimli ve daha düşük
güç gereksinimi olan muharebe araçlarında
kullanılması planlanan bir başka motor üzerinde
daha çalışıyor. Bu motorun hedef platformlarının
ise Yeni Nesil Hafif Zırhlı Araçlar ve bazı paletli
araçlar olacağı değerlendiriliyor. 1000 beygir
azami güce sahip bir motordur.
Projelerde motorlara uyumlu transmisyon
sistemlerinin de üretimi hedefleniyor. Bu
açıdan bakıldığında projelerin gerçekleşmesini
geciktirebilecek bir başka konu da transmisyon
üretiminin de projelere dahil olmasıdır.
Unutulmamalıdır ki, bugüne kadar dışarıdan
tedariki yapılan motor ve transmisyonlar da farklı teknolojileri ifade etmekte ve adı konulan
motorlarla uyumlu olacak şekilde farklı şirketler
tarafından üretiliyor. Bu şirketlerin motor ya da
transmisyonla ilgili olarak onlarca yıllık deneyimleri
bulunuyor. Bu deneyimlerin çok kısa bir sürede
bahse konu yerli projelere dahil edilebilmesi
imkânsızdır. Fakat elden gelen en kısa zamanda,
işe yarayacak bir motor ve transmisyon üretimi
yapılabilmesi ve bu ürünlerin yurt içi kadar yurt
dışı pazarlara da hitap ediyor olması durumunda,
eksiklerin kısa sürede giderilmesi mümkün
olabilecektir. BMC şirketinin motor üretiminden
bağımsız olarak kısa vadede Altay tankının
isterlerini zamanında yerine getirme maksatlı
motor ve güç aktarım mekanizması bulabilme
çalışmalarında Kore Cumhuriyeti merkezli iki
şirketle (Doosan ve S&T Dynamics şirketleri)
anlaştığı haberlere yansıdı.
Nasıl Hareket Edilmeli?
Milli üretim kararı doğrultusunda devam
edilmeli,
Maliyet etkinlik hesapları ve yurt dışı pazar
arayışları sürmeli,
Birlikte çalışılabilecek ülkelerle teknik
konularda alışveriş devam ettirilmeli,
Milli üretimi koruma maksatlı, başka ülkelere
satışı konusunda hassas olunmalı,
Geç kalınmış olunsa da mutlaka sonuç
alınmasına odaklanılmalı,
Altay Tank Projesi kapsamında ağırlığı düşük,
insansız veya azaltılmış mürettebatlı tankın
üretilmesinin motor ihtiyacını azaltabileceği
unutulmamalıdır.
Bu konuda Türkiye'nin ilk milli S/İHA Sistemi
Bayraktar TB2'nin mimarı Selçuk Bayraktar
sosyal medya hesaplarından “Kısa zamanda
uçak yapamıyorsak, insansız uçaklarla geleceğin
yeni muharebe alanı hava konseptini oluşturmaya
çalışırız” anlamında mesajlar verdi.
Bu doğru bir bakış açısıdır. Hiçbir ülkenin
kaynakları sonsuz değildir. Bu bakış açısıyla
tanklara güç grubu üretimi konusundaki
çalışmalara hız verirken, diğer taraftan da
tankların muharebe sahasındaki geleceğini yapay
zekâ teknolojileri ve insansız tank konseptleri
üzerinden yeniden tanımlamaya çalışarak belki
de daha az harcamayla daha etkin çözümler
üzerinde durulmalı ve bu yolda yürünmelidir.
Sonuç
Sonuç olarak, kritik sistemlerin yerli olarak
üretilmesi yeteneğine sahip olunmadıkça, son
örneğini 2019’da Almanya’dan gördüğümüz
"Suriye'de kullanılabilecek savunma sanayi
ürünlerinin ihracatına onay vermeme" kararlarıyla
her zaman karşılaşılması mümkündür. Diğer
taraftan, dış satım için pazarınız yoksa her
sistemin yerli olarak üretilme maliyetinin çok
yüksek olduğu ve bunu en zengin ülkelerin dahi
finanse edemeyeceği de bir gerçektir. Türkiye,
“Gücü yeten”, “Galip” anlamına gelen Batu
Motorunu üretebilirse Almanya ve Amerika
Birleşik Devletleri ile motoru ürettiğini söyleyen
Kore Cumhuriyeti’nden sonra 1500 beygirlik
güç paketi teknolojisi geliştiren ülkeler arasına
girebilecektir. Bu arada, Kore Cumhuriyeti’nin
de K2 Black Panther tankının seri üretim
programında benzer bazı problemler yaşadığını
ve tankın, motor ve şanzımanla ilgili sorunlar nedeniyle yıllarca geciktiğini hatırlayalım. Diğer
yandan yıllardır motor konusunun dillerde
dolaştığı, bununla birlikte elle tutulur çok şey
yapılamadığı da görülüyor.
Tank üretimi için yola çıkalı neredeyse 30 yıla
yaklaşıyoruz. Motor kararı daha geç alınmış
ve bu arada farklı firmalara üretim için görev
verilmiş olsa da bu konulardaki çalışmalar eğer
üst üste konmuşsa bugün elimizde bayağı
bir üretim bilgisi bulunuyor olması gerekir.
Önemli olan bunların bulunup çıkartılması ve
kurumsal hafızaya bir daha silinmeyecek şekilde
yerleştirilmesidir. Ümit ediyorum ki BMC şirketi
de motor konusunda ülkemizde bugüne kadar
oluşan altyapıyı en iyi şekilde kullanacaktır. İleri
teknolojiye sahip bu sistemin yüksek maliyeti de
düşünüldüğünde devletçe izin verilen ülkelere yurt
dışı satım, sistemin devamlılığı açısından hayati
önemi haizdir zira ordunun ihtiyacı olan sınırlı
sayıdaki sistemin üretimi son derece pahalıya mal
olabilecektir. Bu yüzden Kore Cumhuriyeti de
yeni motor için Avrupa ve Orta Doğu’daki ülkeleri
potansiyel müşteri olarak gördüklerini belirtti.
Savunma Sanayisinde belki kritiklik bakımından
alternatifi olmayan bazı alt sistemleri zararına da
olsa stratejik düşünerek sadece ordunuz için
üretmek mümkün olsa da 1500 beygir motor
teknolojisi böyle bir sistem olmaktan uzaktır.
Nihai hedef, dost ve müttefik ülke platformlarında
bu motorun kullanılabilir olmasıdır. Ekonomiklik
ancak bu şekilde sağlanabilir.
İktidarlar değişebilir fakat milli menfaatler aynı
kalır. Milli hassasiyetin, değişen iktidarlara
bakılmaksızın devam ettirilmesi, devlet olmanın
gereğidir. Bu kapsamda Türkiye ve İsrail,
ilişkilerini düzeltme yolunda ilerlerken bu konuda
son derece cimri ve muhafazakâr olan İsrail
yaklaşımı da düşünmeye değerdir.
Daha iyisini yapmadan teknolojilerini satmayan
bir yaklaşımda çalışırlar. Bu konuda İsrail’in
kıskanç satış politikası incelenmeye değerdir.
Batu Motorunun ilk çalıştırmasının nisan ayı
içerisinde başarıyla gerçekleştirildiği açıklandı.
Bu iyi bir haberdir ne var ki, on yıllarca bu
konuda çalışarak mükemmele ulaşmış motor
üreticilerinin tecrübelerine kısa sürede ulaşmak
mümkün değildir. Transmisyon üretiminin de yerli
yapılacağını düşündüğümüzde daha önümüzde
uzun bir yol olduğu görülebilir. BMC Firmasının
da yaptığı gibi alternatif motor arayışlarıyla
bu süre içerisinde Altay tankının motorsuz
kalmaması için tedbir alınması gerekir.
Türkiye, artık kendine mahsus ilerlediği teknolojik
yolda yeteneklerini geliştirmeye ve her gün daha iyisini yapmaya mecburdur. Bazı teknolojik
gelişmeler kaçırılmış olsa da değişim yaşayan
muharebe sahası dinamikleri Türkiye gibi ülkelere
yeni fırsatlar sunuyor. Bu fırsatların zaman
geçirilmeden değerlendirilmesi ve başka bir kısa
yoldan hedeflere ulaşılması, ülkemizin bekası
için gereklidir. Unutmayalım; bu ayarda motor
üretebilmek Türkiye’deki psikolojik bariyerlerin
birçoğunun yıkılması anlamına da gelecektir.
Çok önemli konulardan biri de bir şekilde
bu çalışmaları yapan bilim insanlarımızı,
mühendislerimizi ve müteşebbislerimizi ne
pahasında olursa olsun korumaktır. Bunu
becerebilirsek, son yıllarda süratlenen çalışmalar
bir kurumsal hafızaya yazılarak sürdürülebilir ve
yıllar sonra övüneceğimiz başarılar oluşabilir.
Günümüze dek milli üretim için çabalayan
kaç kişiyi kaybettik, sanayimizi baltalamaya
çalışanlara yem ettik, mağdur ettik ya da
korumayı başaramadık? Bunu derinliğine ve
içtenlikle araştırıp bir daha yaşanmaması için
tedbir almanın zamanıdır. “Biz bunu yapamayız”
psikolojisinden “Ne zaman bitirebileceğiz”
noktasına geldiğimiz bu dönemde vatanseverlere
düşen görev, kim olursa olsun savunma
sanayisine bir tuğla ekleyenleri baş üstünde
tutmak ve gelecek nesilleri de cesaretlendirecek
tedbirlere destek vermektir. Bunu yapabilmek, bu
projelerin arkasında milletçe durmak kadar, yapıcı
eleştirileri içtenlikle değerlendirerek kurumsal
hafızaya katmaktan geçmektedir. Bu alanda
sözü olan herkesin fikirleri samimiyetle alınmalıdır.
Bugün savunma sanayimizin istikbali kadar
Türkiye’nin geleceği de buna bağlıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder